M264 ve M256 kodları bundan sonraki süreçte sık sık karşımıza çıkacak, çünkü bu kodlar Mercedes’in yeni nesil yüksek performanslı benzinli motorlarını temsil ediyor. 48 Volt besleme ile işletilen ve marş-jeneratörü ile desteklenerek yarı-hibrit bir sisteme dönüşen bu motorlar etkileyici bir güç ve tork üretimi ortaya koyuyor.
Mercedes’in motor teknolojilerindeki dönüşüm devam ediyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi Mercedes ileri teknoloji ürünü küçük hacimli motorları devreye sokarak büyük hacimli 6 ve 8 silindirli motorları devreden çıkartıyor. Söz konusu yeni motordan birini ise sonbaharda E-Serisi Coupe’de devreye alınacak olan M264 kodlu yeni motor oluşturuyor.
2,0 litrelik dört silindirli motor aslında prensip olarak M274 kodlu motora dayanıyor, ancak kapsamlı bir şekilde elden geçirilmiş durumda. 48 Volt ile beslenen motor yeni marş-jeneratörü ile birlikte yarı-hibrit bir sistem sunuyor. Bu motor, marş motoru, jeneratör, süzülme fonksiyonu ve hızlanma anında ek güç kaynağı olmak üzere birçok fonksiyon sunuyor.
Elektromotorun sağlamış olduğu ek 160 Nm tork sayesinde sistem daha önce 320’de kullanılan altı silindirli motorun yerini alabiliyor. Böylece 6,6 saniye olan 0-100 km/s hızlanma süresi 5,6 saniyeye iniyor.
Benzer bir teknolojiyle donatılan M256 kodlu sıralı altı silindirli 3,0 litrelik motor ise S500’deki sekiz silindirli motorun yerini alacak. M256 üretmiş olduğu 435 HP güç ve 520 Nm tork değeriyle S Serisi’ni 4,8 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaştırıyor.
Sadece etkileyici bir performans sunmakla kalmayan motorlar dört silindirli versiyonda yüzde 23 ve altı silindirli versiyonda ise yüzde 25 yakıt ekonomisi sağlıyor. Standart olarak partikül filtresiyle donatılan motorların her ikisi de yerini aldıkları motorlarla kıyaslandığında çok daha az CO2 emisyon salınımı açığa vuruyor.