Markanın Amiral Gemisi olan S-Serisi, bünyesinde barındırmış olduğu ileri seviyede mühendislik, işçilik ve gelişmiş dijital yeniliklerle Mercedes-Benz’in tasarımdan üretime bulunmuş olduğu seviyeyi temsil ediyor. Yapay zeka, Yeni S-Serisi’nde, markanın otomotiv teknolojisindeki 135 yıllık tecrübesiyle birleştiriliyor. Mercedes-Benz yaklaşık 70 yıl önce 220 ile model serisinin temelini attı. Pazara sürüldüğü 1951 yılından bu yana tüm dünyada 4 milyon adedin üzerinde S-Serisi Sedan satıldı.
Farklı özellikleri, kademeli olarak dijital sunumlarla gün ışığına çıkarılan yeni Mercedes-Benz S-Serisi, Aralık 2020 itibarıyla ilk olarak S 400 d 4MATIC L versiyonuyla Türkiye’de satışa sunuldu. Yeni S-Serisi’nde 3,0 litrelik turbo beslemeli 6 silindirli dizel motor 330 BG maksimum güç üretirken 700 Nm’lik maksimum tork sunuyor. Standart donanımdaki 9G-TRONIC otomatik şanzımanın da katkısıyla 6,7 ile 8,0 lt/100 km arasında değişen karma yakıt tüketimi sunabilen aracın maksimum hızı elektronik olarak 250 km/s ile sınırlandırılmış durumda.
Modern lüks, S-Serisi’nin iç mekânı ile tamamen yeni bir boyut kazanıyor. Tasarımcılar, zarafet, kalite ve kullanım kolaylığı ile ön plana çıkan ve yolcuların kendini iyi hissetmesini sağlayan Lounge özelliklerine sahip bir atmosfer yarattı. Yeni ön konsol; yeni mimarisi, modern tasarımı ve ergonomik yapısıyla öne çıkıyor. Ancak sunulan huzur ortamı bu kadarla kalmıyor. Yüksek düzeyde sürüş ve akustik konforunun yanı sıra çok çeşitli ENERGIZING konfor programları ile yeni S-Serisi yolcularına huzurlu ve konforlu bir yolculuk sunuyor. Ayrıca filtreleme performansı daha da arttırılan ENERGIZING AIR CONTROL ile yolcular, yolculuk boyunca daha da zinde kalıyor.
Birçok konuda daha akıllı hale gelen Yeni Mercedes-Benz S-Serisi, sürüş deneyimini tamamen yeni bir boyuta taşıyor. MBUX’in (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) sunmuş olduğu dijital yenilikler dışında, daha kısa dönüş turu sağlayan arka aks yönlendirme sistemi ve arka yolcu hava yastıkları gibi güvenlik yenilikleri dahil, sürüş keyfini artıran ve aynı zamanda daha da güvenli hale getiren yenilikler de bulunuyor. Yeni bir özellik olarak PRE-SAFE® Impulse yan güvenlik sistemi, olası bir yandan çarpma (her iki yandan da) öncesinde E-ACTIVE BODY CONTROL, süspansiyon sistemi üzerinden aracın gövdesini yükseltiyor (İlerleyen dönemde Türkiye’de sunulacaktır). Sürekli olarak gelişmeye devam eden sürüş destek sistemleri, otonom sürüş yolunda önemli bir adım oluşturmaya devam ediyor. MBUX’in sezgisel kullanım entegrasyonu sayesinde görselleştirme tamamen yeni bir boyuta ulaşıyor.
“Home Office” çok yakında “Mobil Office” olacak. Buna direksiyon başındaki sürücüler de dahil. En azından “Yıldızlı bir araç” kullananlar için. Mercedes-Benz, ileri seviyede otonom sürüş özelliklerine sahip bir S-Serisi’ni güvenli bir şekilde uygulamaya koyarak, Seviye 3 için zorlu yasal gereklilikleri karşılamayı hedefliyor. 2021 yılının ikinci yarısından itibaren, yeni DRIVE PILOT ile donatılan S-Serisi’nin, Almanya’daki otobanların uygun bölümlerinde yoğun trafik veya yoğun dur-kalk koşullarında ileri seviyede otonom sürüş yapması bekleniyor. Sürücünün hayatını kolaylaştıran bu çözüm, sürücüye internette gezinmek veya araç içi ofiste e-postaları gözden geçirmek gibi diğer faaliyetlere vakit ayırma olanağı sunuyor.
Yenilikçi yürüyen aksam sistemleri, Yeni S-Serisi’nde etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Opsiyonel olarak sunulan ve 10 dereceye kadar dönüş açısına sahip arka aks yönlendirme sistemi şehirdeki manevra kabiliyetini kompakt bir otomobil seviyesine çıkartıyor. Örneğin, uzun dingil mesafesine sahip dört tekerlekten çekişli S-Serisi’nin dönüş çapı, arka aks yönlendirmesiyle 1,9 metre azalarak 10,9 metreye düşüyor.
0,22 Cd rüzgar sürtünme katsayısı ile S-Serisi, özellikle lüks sedan segmenti olmak üzere dünyanın en yüksek aerodinamik verimliliğine sahip otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Her ne kadar Yeni S-Serisi’nde ön alan (A) biraz artarak 2,5 m² seviyesine ulaşmış olsa da rüzgar sürtünme katsayısı önceki nesile kıyasla daha da düşürüldü. Cd ve A’nın ürünü 0,56 m² olup önceki neslin makyaj sonrası değerine kıyasla 200 cm² daha düşük. Gövde üzerinde, gövde altında ve ek parçalardaki aerodinamik önlemler sayesinde hem rüzgar tünelinde hem de gerçek sürüş koşullarında aerodinamik performans iyileşiyor. Henüz tasarımın ilk aşamasından itibaren yüksek performanslı bilgisayarla kapsamlı rüzgar sürtünme simülasyonları gerçekleştirildi.
Önceki nesil bile iç mekanda son derece gelişmiş bir gürültü konforu sunuyordu. Yeni nesil S-Serisi daha da sessiz bir yapı sunuyor. Gövdenin yüksek rijitlik seviyesi muhteşem gürültü ve titreşim konforunun temelini oluşturuyor. Bunu birçok detay çözüm tamamlıyor. Örneğin, ön alan bölgesindeki kablo kanallarındaki açıklıklar iki kez kaplanıyor. Motor sesinin iç mekana belli belirsiz bir oranda ulaşması için ön ısı duvarındaki yalıtım malzemesi A-Sütunlarına ve araç zeminine kadar uzatıldı. Mercedes-Benz, seri üretimde ilk kez belirli gövde profillerinde akustik köpükler kullanıyor.